Sağlımız ve beslenmemiz için en çok tükettiğimiz tarım ve gıda ürünlerinin fiyatlarının yükselişi devam ediyor.
Dünya ile ülkemizin gündeminde bu ürünlerinin fiyatların artışı öncelikli olarak yer almaya devam ediyor.
Tarımdaki emtia fiyatlarının ülkemiz genelinde bu yıl yüzde 20’nin üzerinde artmış olması önümüzdeki yıl için iyi bir gelişme değildir.
Yeni yılda Güçlü talep, artan üretim maliyetleri ve
tedarik tarafında yaşanan sıkıntılardan dolayı da fiyatlar, artmaya devam
edecektir.
Finans kuruluşlarına göre de, tarımsal emtia
fiyatlarının pandemi öncesindeki seviyelerine dönmesi de mümkün görünmüyor.
Özellikle 2022’de, mısır, kakao, şeker ve sıvı yağ
fiyatlarında sert yükselişlerin sürebileceği tahmin edilirken, Buğday gibi
ürünlerinde fiyatlarındaki yükseliş baskısı da devam edecektir.
Halen yaşamaya devam ettiğimiz Pandemiden arz-talep değişimlerinin yanında, fiyatlar birçok olumsuzluktan da derinden etkileniyor.
Dünyadaki birçok
coğrafyadaki aşırı yağışlar, ülkemizde birlikte birçok ülkede görülen
kuraklıklar ve hava şartları tarımsal ürünleri vurdu.
Dövizin
yükselişiyle birlikte Enerji maliyetindeki artışlar, biyoyakıt talebindeki
büyümeler, gübre fiyatlarındaki artışların rekor seviyelerdeki seyri, işgücü
sıkıntıları nedeniyle fiyatların son yıllarda en yüksek olmasına sebep oluyor.
Bütün bunların yanında artan fiyatlar karşısında vatandaşların panik alımları ve fazla ürün alarak stoklaması da fiyatların yükselmesine de neden oluşturdu.
Tabi ki fiyatların yükselmesinin diğer bir sebebi de nakliye fiyatlarındaki artışlardır.
Nakliye fiyatlarındaki yükselişlerin ana nedeni de yine Dövizin yükseliş seyriyle mazotun fiyatının artmasıdır.
Konuyu daha iyi anlamanız için Gıda ve Tarım Sektörleri
tedarik zincirinde faaliyet gösteren büyük ölçekli, kurumsal firmaları finanse
etmek amacıyla Türkiye’de faaliyet
gösteren Rabobank Türkiye’nin, ‘Tarımsal Emtia Piyasaları Görünümü
Bankanın
raporunda, “2022’de COVID kaynaklı kısıtlamalar azalacak, fakat tarımsal emtia
fiyatlarında normalleşmeden uzak bir görünüm oluşacaktır.
Tarım ve gıda
alanındaki enflasyon 'geçici' değil. Birçok tarımsal emtia yeni yıla düşük
stokla girecektir.
Bu durumda finansal
piyasalarda belirli bir ürünün belirli bir zaman içerisinde fiyatında yaşanan
oynaklığı anlamına gelen Volatilite ’ye yol açacaktır.
Diğer taraftan emtia
fiyatlarının enflasyon tarafından desteklenmesi nedeniyle, gıda fiyatlarının
2022'de beş veya on yıllık ortalamalarına geri dönmesinin mümkün olmadığı
söyleniyor.
Anlaşılan tarım
sektörüyle ilgili bankaların ve kurumların öngördüğü gibi, tarım ve gıda
ürünlerindeki fiyatların pandemi öncesinin fiyatlarına geri dönmesi de mümkün
olmayacaktır.
Artık bütün dünya
pandemiyle birlikte gelişen iklim bozuklukları nedeniyle tarım ve gıda
sektörünü stratejik bir sektör olduğunu hem de acı bir biçimde yeniden öğrendi.
Ülkeler tarımı ve
gıdayı etkileyecek olumsuzluklar karşısında şimdiden gereken tedbirleri almaya
başladı.
Bazı ülkeler
ürettiği bazı tarımsal ürünleri başka ülkeye satmayarak kısıtlama yapıyor.
Olası bir gıda
krizi karşısında gereken tedbirleri almaya da devam ederken, üreticisini ve
çiftçisini desteklemeye devam
ediyor.
Ülkemizde de tarım
desteklenmesine rağmen, yeterli bir düzeyde de değiliz.
Öncelikle
çiftçimizi ve üreticimizin maliyetini artıran enerji, gübre, ilaç ve nakliye
fiyatlarının yükselişinin önüne geçilerek, daha yeterli tedbirler alınmalıdır.
Dövizin anlık
yükselişlerinin önleyerek, tarım ve gıda ürünlerinin bu yükselişten etkilenmeyecek
bir sistem sağlıklı şekilde uygulanmalıdır.
Tarımsal ürünlerin
ithali yerine çiftçimize, üreticimize sahip çıkılarak, yaşadıkları sorunlardan
kurtarılmalıdır.
Ürettiği
ürünlerinde değerince satılması sağlanarak, ayakta kalması sağlanmalıdır.
Ne dersiniz sizce
de böyle yapılması gerekmez mi?
Yazarlar
Resim Galerisinden