Her yönüyle ekonomik faaliyetleri etkileyen YüksekEnflasyonun birçok olumsuz etkisi de bulunmaktadır.
Yüksek Enflasyonda ürünlerin fiyatları yükselmekte, yatırımlar ve tasarruflar azalma eğilimi göstermekte, ödeme dengeleri bozulmakla birlikte reel olarak bir düşüşe geçmektedir.
Aynı zamanda çok ciddi anlamda sosyal etkileri de bulunmaktadır.
Diğer taraftan yeni yılın ilk gündemi olan yüksek enflasyon çalışma barışına yönelik endişeleri de giderek arttırıyor.
Yüksek olan bu
enflasyon karşısında ücret artış oranlarından memnun olmayan çalışan kesim ile
maliyetlerin yükselmesi sonucu baskı altında kalan işverenlerde karşı karşıya
kalmaktadır.
Artık gelinen
süreçte, işgücü piyasasını sıkıştırmaya başladığı gibi, çeşitli sorunlarında
yaşanmasına sebep oluşturuyor.
Özellikle Asgari ücrete yapılan yüzde 50’lik artışla, çalışanların beklentileri de yükselmiştir.
Asgari ücrete yapılan zammın gıdadan, enerjiye ve hemen hemen kalemdeki ürünlere gelen zamlar karşısındaki yetersizliği bir memnuniyetsizlik oluşturdu.
Zira zamlanan
asgari ücret, yüksek enflasyondan dolayı da erimeye başladı. Bu durum çalışan
kesimi derinden etkilemeye de devam ediyor.
Diğer taraftan işverenler enerji başta olmak üzere maliyet fiyatlarının yükselmesinin karşısında ayakta durmaya çalışmaktadır.
Bir taraftan artan
bu maliyetleri karşılamaya çalışırken, işletme sermayesi eriyor. Bunun yanında
yaşadığı diğer sorunlarla moral bozukluğu yaşıyor.
İşverenin yaşamaya
başladığı diğer bir asil tehlike de, artan maliyetlerle ve çalışanların
ücretleri arasında kalmasıdır.
Maaşlarından memnun olmayan ve enflasyonla ezileceğini düşünen kesim, zamlardan dolayı geçinemediğinden ücret artış oranlarının revizesini isterken, bir kısmı da yeni iş fırsatı arayışı içine giriyor.
Hatta işyerinden
istifa ediyor. Çalışanların İstifaları engellemek isteyen işverenler, hesaplarını
yeniden gözden geçirirken, yeniden ayakta kalma formülü arayışına giriyor.
İş Dünyasının Yüksek Enflasyonun oluşturduğu sorunlarla, çözümü hakkında ve işletme sermayesi ihtiyaçlarına yönelik taleplerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
İstanbul Ticaret
Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Pandeminin ve dövizde yaşanan
gelişmelerin ışığında yüksek enflasyonun yoğun şekilde hissediliyor. Aynı
zamanda yüksek enflasyonun, işçisiyle işvereniyle tüm toplum kesimlerinin ortak
çıkarına yönelik tehditlerin başında geldiğini belirterek, bu tehdidin hızla bertaraf edilmesi ve
enflasyonun dizginlenmesi hepimizin ortak arzusudur. Bu yüzden, hükümete vazife
düştüğü kadar, iş dünyasına da ekonominin tüm aktörlerine de kısaca hepimize
büyük görev düşüyor.”
İTO Başkanı
Avdagiç, yüksek enflasyonun, işçisiyle
işvereniyle tüm toplum kesimlerinin ortak çıkarına yönelik tehditlerin başında
geldiğini ifade ederek, enflasyonun dizginlenmesinin iş dünyasının ortak arzusu
olduğunu dile getirmesi oldukça dikkat çekicidir.
Özellikle şirketlerin işletme sermayesine ihtiyacının arttığını bu dönemlerde şirketlerin sermaye konusunda desteklenmesi oldukça önem arz ediyor.
İşletme Sermayesi ihtiyacıyla ilgili Konya Sanayi Odası Başkanı(KSO) Memiş Kütükcü,“Daha önce 10 birim işi yapabilmek için 100 liralık sermayeye ihtiyaç varken, bugün aynı iş için en az 250 liralık sermayeye ihtiyaç var. Dolayısıyla daha önce uygulanan İşe Devam Kredisi gibi kredi destek mekanizmasına benzer, işletmelerin sermaye ihtiyacı açığını karşılayabilecekleri finansman modeline ihtiyaçları var” diyor.
KSO Başkanı
Kütükcü’nün şirketlerin ve işverenlerin sermaye ihtiyacının artmasına karşın,
sermaye ihtiyaçlarının giderilmesi yönündeki talebi oldukça yerinde bir
taleptir.
“İşe Devam Kredisi”önerisi
de hayata geçirilirse, belki işverenler ve şirketlerin ayakta kalması güçlenir
diye düşünüyorum.
Gelinen noktada Yüksek Enflasyon, işverenle çalışana karşı karşıya getirmeye devam edecektir.
Her iki taraf yaşanılan bu olumsuz tablodan da en çok etkilenen kesimi oluşturuyor.
Şimdiden iş barışını bozan bu tehlike karşısında, enflasyonun yükselişinin önüne geçilmesi oldukça önem taşıyor.
Enflasyonun düşük,
faiz oranlarının makul ve döviz kurlarının istikrarlı olduğu bir yapıya, bir an
önce ülkemiz ulaşmak zorundadır.
Yine yüksek olan
enflasyon karşısında sermayesi eriyemeye başlayan işverenlerinde yeterince
desteklenmesi de gerekiyor.
Ne dersiniz sizce
de böyle yapılması gerekmez mi?
Yazarlar
Resim Galerisinden