ilk Kovid-19 vakasının tespitinden sonraki 1 yıllık sürece dair
değerlendirmelerde bulundu.
İlk vakanın açıklandığı günün üzerinden tam 1 yıl geçtiğini
anımsatan Koca, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) küresel salgın ilanının da bundan
bir yıl önce yine bugün yapıldığını hatırlattı.
Koca, 10 Mart’ı 11 Mart’a bağlayan gece vatandaşların
huzuruna çıktığını hatırlatarak “Zaman kazanmış olsak da virüsün ülkemize
girişinin kaçınılmaz olduğunu, durumu sağduyu içinde karşılamak gerektiğini,
hazırlıklı olduğumuzu ifade etmiştim. Kovid-19, son 100 yıl içinde tüm dünyanın
aynı anda savaştığı, vaka ve kayıp sayıları bu denli yüksek ilk salgın. Geride kalan
zamanda baktığımızda, salgını ortak düşmanın virüs olduğu küresel bir savaşa
benzetmek mümkündür” diye konuştu.
“Bilim, virüse karşı üstünlük elde etti”
Salgının, 1 Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde başladığını
hatırlatan Koca, ilk haftalarda virüs hakkında çok az şey bilindiğini, bugün
ise uğradığı en son mutasyonlara kadar her konuda bilgi sahibi olunduğunu dile
getirdi. Koca, “Beklediğimiz gibi, bilim virüse karşı üstünlük elde etti. Aşı
çalışmalarıyla atılan adımlar uygarlığın yüz akı oldu” dedi.
“Çok yakında 5 yerli aşı adayımız daha insan çalışmalarına
başlayacak”
Aşı konusuna değinen Koca, dünyada kullanımda olan 7 ayrı
Kovid-19 aşısı olduğunu belirtti.
Koca, büyük bir yarış bulunan aşı tedarikinde Türkiye’nin en
hızlı davranan ülkelerden biri olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
“Çin’deki üreticiyle 50 milyon dozluk aşı anlaşmasını kasım
ayında yaptık. Siparişin ilk kısmını aralık sonunda teslim aldık. Toplam 130
milyon doz aşı için iki ayrı aşı üreticisiyle anlaştık. Ayrıca başından beri
bunun dışında 3 ayrı aşı üreticisiyle de görüşüyoruz. Bugün itibarıyla
uygulanan aşı 10 milyon dozdan fazladır. Yerli aşılarımızla ilgili aşıları da sizlere
düzenli olarak bildirdim. Çok yakında 5 yerli aşı adayımız daha insan
çalışmalarına başlayacak. Yakın bir gelecekte kendi aşılarımızı kullanacağız.
Araştırmalar, bilim insanlarımızın seçtiği SinoVac aşısının
her 100 kişiden 80'inden fazlasında etkili olduğunu, aşının beklenen
koruyuculuğu gösterdiğini ortaya koydu. Aşısı yapılan ama hastalığa yakalanan
az sayıda kişi ise Kovid-19'u hafif geçirmekte, genel olarak hastanede tedaviyi
gerektirecek şikayetlere rastlanmamaktadır. Görünen o ki koronavirüs kısa bir
zaman zarfında grip gibi sıradan bir hastalık haline gelmeyecek ama 2020 yılına
çöken kabus, 2021’de aynı şekilde devam etmeyecek.”
“Maskeyle hastalığın bulaşma yollarını kapatmalıyız”
“Bu özveri ve özlem dolu günleriniz, hastalığa yakalanma,
yakınlarınızı kaybetme endişeniz yerini hayatınızı yeniden düzenlemenin
mutluluğuna bırakacak” diyen Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Size, maskeleri tanımadığımız, yakın durmanın yakınlık
ifadesi olduğu günlerimize geri dönmeyi tam olarak vaat edemem ama oraya doğru
yürüdüğümüzü görüyoruz.
Planladığımız şekilde nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının
aşısını sonbahardan önce yaparsak salgın üzerimizde ağır bir baskı olmaktan
çıkacak. Kuvvetle umut ediyorum, dünya ölçeğinde verilen bu savaşta, başarı
gösterilen ilk cephelerden biri, bu cephe, bu ülke olacak. Aşı tamamlanıncaya
dek elimizdeki tek silah, tedbirdir. Maskeyle hastalığın bulaşma yollarını
kapatmalıyız.”
17 Mart 2020’de ilk vefat haberinden bu yana Kovid-19
sebebiyle vefat “Bu bir yılın diğer bazı günlerini de anmak istiyorum. Artık
biraz soluklanabildiysek, bunu biraz da hatırlatacağım günlerde atılan adımlara
borçluyuz” dedi.
Türkiye Koronavirüs Bilim Kurulu’nun DSÖ’nün hastalığı bir
“pandemi” olarak ilan etmesinden çok önce 22 Ocak’ta kurulduğunu anımsatan
Koca, kurulun salgınla ilgili ilk rehberi 24 Ocak’ta hazır hale getirdiğini ve
bunun takdire şayan bir olay olduğunu ifade etti.
Bakan Koca, Türkiye’nin 4 Şubat’ta kendi ürettiği yerli tanı
kitinin dağıtımına başladığını, Kovid-19 testi yapılabilecek laboratuvar
sayısının 47’den 461’e yükseltildiğini söyledi.
“Kendimize övünme payı çıkarmıyoruz”
Türkiye’nin kendi solunum cihazını üreterek hem kendi
hastanelerine hem de ihtiyaç duyan ülkelere ulaştırdığını dile getiren Koca,
“Filyasyon denilen yaygın taramaya hemen başvurmasaydık Türkiye’nin koronavirüs
tablosu daha ağır bir tablo olacaktı. Kendimize övünme payı çıkarmıyoruz ama
ister istemez dünyanın kayıpları için de üzülüyoruz” diye konuştu.
“Değerli sağlık çalışanlarımız, size layık sözleri bulmak
isterdim ama bu gerçekten zor” ifadesini kullanan Bakan Koca, “Hayatları
kurtardınız, hayatınızı riske attınız. Bu toplum sizi terli önlükler içinde
gösteren fotoğrafları asla unutmayacak. Sizin sayenizde bir kez daha biliyoruz
ki insan sağlığına hizmet eden meslekler, iyiliğin ve diğer insani vasıfların
en çok görüldüğü mesleklerdir. Sizlere şükran duyuyoruz. Yükünüz, yorgunluğunuz
kısmen azaldı ama bugün de güvencemiz yine sizlersiniz. Milletimin huzurunda,
milletim adına size bir kez daha minnettar olduğumuzu ifade ediyorum” dedi.
“Aşı programı muntazam bir şekilde yürüyor”
Şu an azalmış olan kısıtlamaların kaçınılmaz olduğunu belirten Bakan Koca, “İlk vakadan tam bir yıl sonra bugün 2021’in 11 Mart’ında size yeni bir çağrıda bulunmak istiyorum, karamsarlığı, belirsizlik ve bıkkınlık duygularını üstümüzden tümüyle atalım. Bütün ruhumuzla, geleceğe ilişkin planlarımızla hayata, yarınlarımıza bağlanalım. Bunu yapmak için güçlü bir nedenimiz var, 13 Ocak’ta başlayan aşı programı muntazam bir şekilde yürüyor. Aşı programı tamamlandığında daha önce de belirttiğim gibi vaka sayısı örneğin 5'se 1'e inmiş, buna yaklaşmış olacak, ağır hasta sözünü çok az duyacağız. Bu tablonun sosyal hayatı nasıl değiştireceğini, 83 milyona nasıl yansıyacağını söylemeye bile gerek yok” şeklinde konuştu.
Yazarlar
Resim Galerisinden